Hat

A

rapça kökenli olup, çizgi anlamına gelen hat, terim olarak Arap alfabesini estetik kurallara bağlı kalarak güzel yazma sanatı olarak tanımlanmaktadır. “Cismanî aletlerle meydana getirilen ruhanî bir hendesedir.”  şeklinde tarif edilen hat sanatı, Arap harflerinin 6. ve 10. yüzyıl arasında geçirdiği gelişme döneminden sonra ortaya çıkmıştır. Türklerin hat sanatıyla Anadolu’ya geldikten sonra ilgilenmeye başladıkları tahmin edilmektedir. Bu alandaki en parlak dönem de Osmanlı İmparatorluğu zamanında yaşanmıştır. Hüsn-i hat sanatı, yüzyıllar boyunca usta-çırak ilişkisi içinde icazet geleneği sürdürülerek icra edilmiştir.

Ma’kilî olan ilk İslâm yazısı kısa zaman içinde kûfî yazısı ile tekâmül etmiştir. Temel yazı olarak kabul gören kûfî yazısından hareketle aklâm-ı sitte (altı kalem) adı altında bilinen 6 ana yazı sınıflandırması bulunmaktadır. Bunlar; sülüs, muhakkak, tevkî, reyhânî, rikaa’ ve nesih’dir. Diğer yazı çeşitleri ise ta’lîk, divânî, celî dîvânî, rık’a, siyâkat, ma’kılî’dir. Türk hat sanatı, 1928′de Arap alfabesinden Latin alfabesine geçilmesiyle birlikte yaygın bir sanat olmaktan çıkıp yalnızca belirli eğitim kurumlarında öğretilen geleneksel bir sanat durumuna gelmiştir.

kaynak: http://istanbulunustalari.com/tr/sanatlar_ve_zanaatlar/2/hat

Minyatür, Minyatür Sanatı, Osmanlı Minyatür Sanatı, Türk Minyatür Sanatı, Tezhip, Tezhip Sanatı, Ebru, Ebru Sanatı, Hat, Hüsnü Hat, Hüsn-ü Hat, Hat Sanatı, Geleneksel Türk El Sanatları, Minyatür Eğitimi, Minyatür Dersi, Minyatür Kursu, Minyatür Sanatı nedir, Minyatür nedir

Leave a reply